ERGANİ

         

                  ERGANİ

Ergani, Diyarbakır ilinin bir ilçesidir.
Osmanlı İmparatorluğunun Osmaniye’si. Yemen’e çok sayıda asker göndermesi nedeniyle askeri çok anlamında Ergani adı verilmiştir. Tarihin kaydettiği ilk yaşama alanlarından biridir.
Dicle'nin sağ kıyısına 10 km. uzaklıkta ve 1526 metre yüksekliğindeki Zülküf Dağı'nın güney eteğine kurulmuş Diyarbakır'ın en önemli ilçelerinden biridir.
İlçenin yüzölçümü 1489 kilometredir. Ergani İlçesi idari olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bulunur, ama coğrafi olarak bir kısmı Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer almaktadır. Kuzeyinde Elazığ iline bağlı Maden ilçesi, doğusunda Diyarbakır ili ve Diyarbakır'a bağlı Dicle ilçesi, güneyinde Urfa'ya bağlı Siverek ilçesi, batısında Diyarbakır'a bağlı Çermik ve Çüngüş ilçeleriyle sınır komşusudur. Denizden yüksekliği 955 metredir.
Diyarbakır-Elazığ karayolunun 58. kilometresinde yer alan ilçe merkezi 39 50 doğu boylam ve 37 32 kuzey enlemindedir. Haydarpaşa-Kurtalan Demiryolu ilçenin güneyinden, Diyarbakır-Elazığ karayolu ise,ilçenin merkezinden geçer.
Dicle, Çermik ve Çüngüş ilçelerinin karayolu veya demiryoluyla başka il ve ilçelerle ulaşımı ancak Ergani üzerinden mümkündür. Bu durum Ergani'nin stratejik önemini artırmaktadır.
Gerek çok farklı coğrafi özelliklerinin bulunması gerekse değişik kültür ve etnisiteden insanların (Zaza, Türk ve az sayıda Ermeni) bir arada yaşaması sebebiyle birçok ünlü simayı yetiştirmiştir. Bunlardan bazıları : Şair Sezai Karakoç ,Muzaffer Ünal,Naci Gümüş, Kemal Varol ;Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ,ünlü Yeşilçam Sanatçısı Kadir Savun, Emrah ve en önemlileri: Bülent Turan, Mehmet Atlı, Burhan Berken.
ETNİK YAPISI: Ergani’nin büyük bir bölümü Karakoyunlu ve Karakeçili Türk'tür.İlçedeki Zaza’lar genellikle Diclelidir.Çok sayıda Kürtleşmiş Türk (Karakeçililer) ve az sayıda Ermeni de bulunmaktadır.
Tarihi Çayönü kalıntıları, Ergani ilçesinin Hîlar köyü yakınlarında Hilar Mağarlarının bulunduğu yerdedir. 1964'ten beri sürdürülen kazı çalışmaları ışığında bölgenin, geçmişi M.Ö. 9.yüzyıla kadar giden, Anadolu ve Mezopotamya'nın en eski yerleşim yerlerinden biri olduğu anlaşılmıştır.


            ERGANİ İLÇESİMİZİ TANIYALIM
            TÜM YÖNLERİ İLE ERGANİ...

            Ergani! Çok eski tarihi bir şehir olup, kuruluş tarihi Kesin bilinmemektedir. Ancak! halk arasında Yunus peygamber tarafından kurulduğu rivayet edilmişse de her hangi bir kaynağa dayanmamaktadır.



            Ergani Şehri, İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Profesörü Halet ÇAMBEL‘ in başkanlığında, Türk ve Yabancı Birliğinin yapmış oldukları ortak araştırmaları Sonucuna göre! Tarihte, ARKANYA, ERKANİN, ERKANİKANA, YANARİ, ZÜLKERNEYN, ARSENİA, URHANA VE AŞOT ADI İLE Bilinen, sönmüş volkanik bir dağ olan Zülküf dağının tepesine ve her hangi bir düşman saldırısına karşı daha rahat korunmak ve savunmak amacıyla, Hilar köyü Çay Önü arkeoloji kazıları sonucu elde edilen bulgulara da dayanılarak M.Ö 9000 yıllarında kale içine kurulduğu tahmin edilmektedir.



            Büyük Hitit İmparatorluğunun dağılması Sonucu, ülke irili ufaklı olmak üzere bir çok beyliklere ayrıldı. yukarı Mezopotamyanın sayılı yerleşim yerlerinden olan tarihi şehir, Ergani ! de bu beyliklerden biridir. ve burada yaşayan halk Hitit Soyundan olan Haldilerin KAMUK koludan gelmektedir.
Asurlular döneminde Tiğlat Palasen! 1. Asur Kralı olunca eski Asur Kent ve yerleşim yerlerini yeniden ele geçirmek üzere Diyarbakır üzerine yürüdü, yapılan çetin savaş sonunda Diyarbakır Hükümdarı Kali TEŞÜP yenilgiye uğrayarak esir olunca Diyarbakır da ki Kamuklar başsız kaldılar.
Kamuklar! O zaman Halti Zoro isminde birinin oğlu olan, Şadi TEŞÜP’ün Başkanlığında (URHANA- ERGANİ ) kalesine çekildiler fakat Asur Kralı Ergani Üzerine de yürüdü. Asur Kralı; Asur egemenliğini kabul ederek teslim olan Şadi TEŞÜP’ e karışmayıp Ergani Kalesinin idaresini Yine ona bırakarak kaleden çekildi 1.ve 2. Asur Krallığı devrinde, tarihi Şehir Kamuk’ ların egemenliğinde Asur devletine bağlı, kendi başına buyruk bir Şehir olarak kaldı. ancak KAMUK’ lar zamanla Şehir içindeki otoritelerini yitirince, şehrin yönetiminde Asurlulara geçmişti. O dönemin, kral kızının evi de kale içinde ve zülküfil dağının zirvesinde bulunan ( HÜDAİFİLAN ) denilen tepedeymiş.
            Kral kızının oturduğu ev gömme biçiminde, duvarları Topraktan (Kerpiçten ) inşaa edilmiştir. Kral kızının kendi evinden, dağın karşı yakasında bulunan, Meryem Ana Manastırına gidip gelebilmesini sağlayan asma köprünün o dönemlerde var olduğu’ da söylenmektedir.
            Kale içinde yaşam koşullarının ağırlaşması ve zamanla kale içinde yaşayan nüfusunun çoğalması sebebiyle! Halk kalenin dışına çıkarak, dağın orta eteklerine inerek ( OSMANİYE ) eski Ergani kazasının ilk yerleşik alanını oluşturarak zamanla hamam, cami, çarşı ve buna bağlı olarak yemenenci, kahvehane, fırın, marangoz, yapı ustalığı gibi mesleki iş yerleri açarak burada yaşamaya başlamışlar .



            Bir rivayete göre AKKOYUNLULAR dan evel Ergani iranlıların idaresinde iken TURĞUL ve FEDAİ Beyler buranın kale beyleri idi. Bu beyler bu kale ile birlikte Eğil, dicle nehri kenarında bulunan CABER kalesi ile şimdiki Ergani nin beldesi olan şölen ( Kıleş Köyü )nün alt kesiminde bulunan ( ÇEKO-PİRA ) kasabasını idare ederlerdi. O tarihlerde eski Ergani şehrinde su yokmuş ve şehir ‘e İranlı olduğu sanılan Hoca BAHŞAYİŞ adında bir kişi tarafından su getirildiği ve ayrıcada bunun dışında bir cami, bir hamam ve birde medrese yaptığı söylenmektedir.



Ve yine başka bir rivayete göre İslamiyet döneminde Halife Osman zamanında Ergani, Elcezire’nin merkezi haline getirilen Harran’a bağlandı. Kerbela olayından sonra da bütün Elcezire gibi Ergani de Emevilere bağlandı. Tarihte bir çok devletin yıkılmasına ve bir çok yeni devletin kurulmasına sebep olan egemenlik, ekonomik politik ve toprak savaşları Sonunda Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine geçen Ergani Osmanlılar döneminde uzun zaman sancak beyliği yapmış, 1846 yılında sancak beyliğinin Meden’e nakledilmesi üzerine nakliye merkezine dönüşmüştür.



            Aynı kültürlere ve farklı inanışlara ev sahipliği yapan, Zülküf dağının zirvesinde Hıristiyanlar için kutsal Tarihi Meryem Ana manastırı ile müslümanlar için kutsal sayılan Zülküfil yatırına ev sahipliği yapmaktadır. O dönemde, yaşayan insanların su ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasitede tasarlanmış iki tane su sarıncı bulunmaktadır.
            Yaklaşık olarak 1800 yılların başından itibaren eski Ergani’de
(OSMANİYE) yaşayan Halk dağdaki yaşam koşullarının ağırlaşması nedeniyle kademeli olarak zülküfil Dağının alt eteklerine şimdiki İsmet Paşa Mahallesi olarak bilinen ( BAGÜR) düzlüğüne yerleşmeye başlayarak zamanla da eski Hükümet Konağı Çevresine yayılarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde, Diyarbakır iline bağlı şirin bir ilçe olarak tarihi coğrafyasındaki son yerini almış bulunmaktadır.



            ERGANİNİN İKLİMİ ve BİTKİ ÖRTÜSÜ İKLİMİ
            İlçemizin karasal iklim özelliklerine, Akdeniz İklimine özgü değerler de karışmıştır. Örneğin bir yandan sıcak ve kurak bir yaz mevsimi ile karasal iklim özelliğini, diğer yanda Doğu Anadolu’daki kadar sert geçmeyen kış mevsimi yaşanır. Bu da bize Diyarbakır Havzası'nda “Kısmen bozulmuş, karasal iklim özellikleri ile biraz değişmiş bir Akdeniz İklimi" değerlendirmesini yapmamızı sağlar. Bir taraftan karasal iklim özelliklerine sahip bulunuyorken, değer taraftan da tropikal iklim etmenlerine açık bulunmaktadır. Dolayısıyla SUB-TROPİK bir iklim yapısına sahip olduğu bilinmektedir.
            Ergani'nin iklimi Diyarbakır'dan farklılık gösterir. Diyarbakır'a göre yazları daha serin, kışları daha soğuktur.
            Gün uzunluğu süresi (ışıklanma periyodu) 3000 h/yıl olmakla Türkiye ortalamasının çok üzerindedir. Ortalama günlük aydınlama süresi 8 saattir. Bu olgu bitkinin vejetatif gelişmesi için gerekli olan fotosentez olayını hızlandırmaktadır. Diğer iklim ve organizasyonel düzenlemelerin elverişli kılınmasıyla, yılda üç ürünün yetiştirilmesi potansiyeli olduğu anlaşılmaktadır.
Ortalama toprak sıcaklığı 17,7 derece satigrattır. Antalya’da bile 15,8 derece santigrat olduğu düşünüldüğünde bu ekolojik avantajın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.



            YAĞIŞ DURUMU
            Ergani’nin kışları Doğu Anadolu’daki gibi çok sert geçmez. Çünkü Güneydoğu Torosları kuzeyden gelen soğuk rüzgarların yolunu keser. Kar yağışları daha çok Aralık, Ocak, Şubat ve az miktarda da Kasım ile Mart aylarında olmaktadır. Yağmur daha çok ilkbaharda yağar. 12 yıllık ortalamalara göre Ergani'de yıllık yağış miktarı 776,4 mm. dır. En çok yağış miktarı Mart ayında görülmüştür. (80,9 mm) Ortalama yağış miktarı, tarımsal faaliyetler için yeterli düzeyde düşmekle birlikte, yıllık dağılımı düzensizdir. Tarımsal faaliyet için gerekli olan Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında çok az yağmaktadır. Yılda ortalama 12,4 gün karla örtülü ve 88,5 gün yağışlıdır. Don olayı yılda ortalama 62,7 günde görülmektedir. Bu Türkiye ortala-masının çok altındadır.



            a- Rüzgarlar
            Ergani’de ortalama aylık rüzgar hızı saniyede 2,6 metredir. Rüzgarın en şiddetli estiği aylar; Temmuz ve Ağustos olarak belirlen-miştir. Halk arasında bu rüzgarlara "Baye Bedera" denir. Fakat Şubat ayında esen rüzgarın hızı saniyede 33,8 metreyi bulduğu olmuştur. Ergani'de en çok esen rüzgar, halk arasında "Baye Kur" denen Karayel-dir. Ergani'de yılda ortalama 5-6 gün fırtınalı geçer.
            b- Basınç Durumu
            Yıllık ortalama aktüel basınç değeri 936 mb. kadardır. Kışın karalar denize göre daha soğuk, yazın fazla sıcak olduğundan Ergani, sonbahar ve kış aylarında Doğu Akdeniz ve Sibirya’da oluşan yüksek basıncın; ilkbahar ve yaz aylarında ise genel olarak Basra(İran) körfezinde oluşan alçak basıncın sıcak etkisi altındadır.
            Nem
            Ergani'de ortalama nispi nem oranı %55 kadardır. Yaz mevsimi çok sıcak olduğu halde, nem oranının azlığı havayı bunaltıcı olmaktan çıkarır. Bu yüzden yazın 45 derecelik sıcaklığa dayanılır. Barajların yapılmasıyla havadaki nispi nem oranı artacaktır. Ortalama nispi nem Aralık-Ocak aylarında %77, Temmuz, Ağustos aylarında %24 olarak ölçülmüştür.



            BİTKİ ÖRTÜSÜ
            Ergani ilçesinin sınırları içinde tarıma elverişsiz alan 213 400 dekar; çayır ve mera 39 400 dekar; ormanlık alan ise 22 000 dekardır. Ergani çevresinde tabii orman alt sınırı 800 metredir. Buna göre orman olmaya elverişli geniş bir alan vardır. Ergani Orman Amirliği, Dicle İlçesi Orman Şefliğine bağlıdır.
Ergani ilçesinin bulunduğu bölge, orman varlığı bakımından zengin sayılmaz. Ergani'nin Kuzey kısmındaki dağlık alan ormanlıktır.
            Güneydoğu Toros Dağları M.Ö. dönemlerden M.S 15. yy’a kadar ormanlarla kaplıydı. Uzun yıllar ormanlar bilinçsizce tahrip edilmiş. Ağaçlar yüzyıllarca keleklerle Musul'a, Bağdat'a taşınmış. Ergani Bakır Madeni'nin odunla işletildiği devirlerde, civarda bulunan zengin ormanlık alanlar yok edilmiştir. Ergani'nin kuzeyindeki dağlarda meşe ormanları vardır. Korunan alanlarda ormanların geliştiği görülmek-tedir. Çevrede tek-tük kalan büyük meşe ağaçları eskide geniş ormanların var olduğunun göstergesidir. Ne yazık ki geniş dağlık alanlar çıplaktır.



            ARAZİ DAĞILIMI :
            İlçenin yüzölçümü 1.489.000 m2 olup bunun 665.200 m2'si kullanılabilir tarım alanı özelliği taşımaktadır. Toplam sulu tarım alanı 48.120 m2,kuru tarım alanı 617.080 m2'dir. Tarım alanı dışında kalan diğer arazilerin dağılımı da şöyledir:Çayır-mera alanı:390.400 m2 ,Orman alanı 220.000 m2 ve tarıma elverişsiz alan:213.400 m2 dir.
            ERGANİ'NİN JEOLOJİK YAPISI
            Diyarbakır Bölgesinde bütün jeolojik zamanlardan kalma arazi ile her soydan kaya ve toprak bulunur. Ancak çoğunluğu 2. ve 3. zamanların rüsubu arazisi ile ilk kayalar teşkil eder.
            Havzayı kuşatan dağlar, 1. Zaman’ın bitimine doğru yükselen dağlardır. Doruklarını yıllarca süren yağmur ve donlarla kaybederek ya Zülküf Dağı gibi kamburlaşmış bir hal almışlar, ya da Diyarbakır Platosu gibi ince dalgalı bir yayla kılığına girmişler.
            Ergani’nin bulunduğu bu eski kara parçasında, 1. Zaman’dan kalma arazi azdır. Bu zaman sıcak olduğu için ağaç ve bitkinin bolca yetişmesine imkan vermiştir. 1. Zaman’ın özelliği olan maden ve linyit kömür yatakları Ergani'de yoktur. 2. Zaman arazisinin özelliği, kalkerli kayalardır. Çevrede peynir gibi oyulmuş kaya mezarlar, bu zaman kayalarına yapılmıştır. Bu tür araziye Ergani bölgesinde çok rastlanır. Yanardağ akıntılarıyla karılmış kayalar da çoktur.
            Ergani’deki kayalar soylarına göre üçe ayrılır.
a-Granit, Porfir, Granülit kayalar İlkçağ ile 1. Zaman arazisinin büyük bir kısmını bunlar oluşturur. Ergani çevresinde az bulunur.
b-Bazalt, Trakit, Lav gibi yanardağ püskürtmelerinden meydana gelmiş kayalar Bunlar uzun aşınmalardan sonra dağılmış ufalmış olarak görülmektedir. Ergani'nin güneyinde yer alan Karacadağ etekleri, bu çeşit kayalarla kaplıdır .
c-Rüsubu kayalar 1. ve 2. Zaman arazisinde bol bulunan, bazıları kum taşı biçiminde olan küçük kayalardır. Ergani’nin kuzeyin-deki dağlar bu çeşit kayalardan meydana gelmiştir.
            Ergani’nin kırmızı-kahverengi toprakları tarımsal potansiyeli artırmaktadır. Toprak yapısı iki önemli kaynaktan gelmektedir; alüvyon-larla, volkanik oluşumlar. Parçalanmış bazalt ve marn’lardan oluşan toprak, elverişli topoğrafik yapı ile birleşince, tarımsal olanak genişle-mektedir. Ergani’de oluşumlarına göre şu toprak çeşitleri görülmektedir



            a-Klimatik Topraklar Kırmızı renklidir. Sıcak kuşak koşullarda oluşmuştur. Az yağış nedeniyle üst toprakta yıkanan karbonlar, topra-ğın hemen altındaki B horizonunda yumrular halinde birikmiştir. Kireç ve diğer alkalinlerden dolayı, alkalen reaksiyon gösterir.
            b-Vertisoller Toprak Dönen toprak özelliğini sergiler. Kil içerir ve yazın çatlaklar oluşur. Üst toprak bu çatlaklardan dibe iner. Kışın su alarak şiştiğinde çatlaklar kapanmakta, alttan üste doğru meydana gelen basınçla, alt toprak üste doğru hareket etmektedir. Böylece tikey yönde dönmektedir.
            c-İntrazonal Toprak Dağlık ve eğimli kesimde, toprakların sürekli aşınması nedeniyle, toprak sürekli olarak toprak oluşum sürecinin başlangıç aşamasında kalmaktadır. Toprakta ana materyalin etkileri vardır. Ergani - Maden denizaltı volkaniklere ait yeşil renkli serpantin - peridotit ana materyal üzerinde yeşilimsi renkte toprak vardır.
            d-Volkanik Toprak Karacadağ’ın etki alanındaki topraklar bu gruba girer.
            e-Alüvyal Topraklar Çay kenarında yer alan topraklardır.
Ergani, 3. derecede tehlikeli deprem bölgesi üzerindedir. 1950, 1971 ve 1975 depremleri etkili olmuştur.



            DAĞLAR
Rakımı 955m olan Ergani'nin kuzeyi dağlıktır. Bu dağlar Güney-doğu Toros Dağlarının bir bölümüdür. Ergani Dağları (1500-2000 m) Maden Dağlarının devamıdır. Bunların hemen güneyinde (1000-1200 m) yükseklikte dağlar ve tepelikler vardır.



            Bu dağların güneyindeki 700-750 m yükseklikteki düzlükler ise, yeni krater tortularıyla örtülü verimli topraklardır. Gevran Ovasının sonunda Karacadağ'a ve Diyarbakır'a yakınlaştıkça geniş ölçüde bazalt platoları uzanır. Bunlar Güneydoğu Anadolu düzlüklerinin bir bölümüdür. Dağlık yerler üst kretase tabakalarıyla bazik intrusionlardan olmuştur. Bunların güneyinde tersiyer tabakaları yer tutmuştur. Ergani'deki dağları üç bölüme ayırmak mümkündür.



            a-Çermik ve Dicle asfaltlarının üstünde kalan kuzeydeki dağlar. Bu dağlar Maden Dağlarının uzantıları olan yüksek dağlardır. Fazla kayalıklı değillerdir. Taşları sert kayalardır. Toprakları kireçli ve kumlu-dur. Su kaynakları bakımından zengindirler. Bol ağaçlı fakat az otludurlar. Ergani'nin en yüksek dağı olan Zülküf Dağı (1660m), Sakız Dağı, Amedi Dağları ve Kıleş Dağı bu grupta yer alır.
            b- Gevran Ovası ile Çermik Dicle asfaltının arasında kalan bölgedeki dağlar, Jeolojik olarak farklı zamanlarda (2.Zaman) oluşmuş-tur. Bu dağların dibi, kireç taşı olan yekpare kayalardan. oluşmuştur (Bu durum, Mil Dağında ve Hoşan Köyünde açılan taş ocaklarından anlaşılmaktadır.) Onun için bu grup dağlarda bir damla suya rast-lanmaz. Tamamıyla iri kayalarla kaplıdır. Kayların arasındaki humuslu kırmızı topraklarda bol ot yetişir. Divana Dağı hariç bu grup dağlarda orman kalmamıştır. Fakat eskiden bu dağların ormanlarla kaplı olduğu bilinmektedir. Hala korunan alanlarda (Ziyaretler - türbelerde) büyük meşe ağaçları vardır. Yükseklik bakımından kuzeydeki dağlar kadar olmazlar. Belağür Dağı, Kızılca Dağı, Hilar Dağı, Bervan Dağı, Mil Dağı, Zilan Dağı ve Divana Dağı bu grubu teşkil eder.
            c- Gevran Ovası bitiminden Karacadağ yamacına kadar Karadağ (Çiyaye Reş) içine alan bölgedir. Siyah bazalt taşlardan meydana gelen bu bölge daha farklıdır. Orta büyüklükte kara kayalarla kaplı olan bu arazi aslında bir plato görünümdedir. Siyah renkli humuslu toprakları, bol ot verdiğinden çok sayıda hayvan beslenmektedir.



            OVALARI:
Hoşot Ovası: Ergani'den başlayıp, Zülküf Dağı, Sakız Dağı,Kıleş Dağı, Zilan Dağı, Hilar Dağı, Belağür Dağı, ve Salhi Dağı ile çevrili, yaklaşık 8 km genişliğinde, 30 km uzunluğunda düz bir alandır. Kireçli toprak yapısı vardır. Yeraltı suları bakımında zengindir. Vurulan sondaj kuyularında 60 m de bol su çıkmaktadır. Boğaz Köyünde yapı-lacak Ergani Barajı'nın suları ile bu ovanın sulaması planlanmaktadır.
Gevran Ovası: Kuzeyde Hilar Dağı, Mil Dağı ve Pirahmet Tepesinden başlayıp, Karacadağ eteklerine kadar devam eden, yaklaşık 15 000 hektarlık, kurumuş denizi andıran büyük ve düz bir ovadır. Toprak yapısı killi olduğundan suyu yüzeyde tutar. Bu nedenle yeraltı suları bakımından fakirdir. Arazisi tamamıyla ekime elverişli fakat susuzdur. Yapımına başlanan Dicle ve Kralkızı Barajlarından gelen sulama kanalları tamamlanırsa, çok sayıda nüfusu besleyebilecek kadar verimli ve büyük bir ovadır.
            Ergani Barajı:
            Boğaz Çayı üzerinde yapılacak olan baraj, sulama amaçlıdır. Henüz etüt aşamasındadır. Yapımı tamamlandığında Hoşot Ovasında 1400 hektar araziyi sulayacaktır.



            AKARSULARI
            Ergani'nin kuzeyindeki sıradağlar, su kaynakları bakımında zengindir. Buz gibi su akan çeşmelerin önündeki bahçeler, güzel mesire yerleridir. Hoşot Ovası, yeraltı suları bakımında zengindir. Kazılan sondaj kuyularında bol su çıkmaktadır. Ergani çevresinde belli başlı dört akarsu vardır.



            a-Maden Suyu (Dicle Nehri): Dicle Nehrini meydana getiren başlangıç sulardan en büyüğüdür. İlçeden 10 km mesafede Sakız Dağının kuzeyinde akar. Kelemdan Köyünden başlayarak Ergani toprağına girer 17 km aktıktan sonra Dicle İlçesi sınırına geçer. Zülküf Dağını geçtikten sonra Şingırik Çayı ile birleşir. Bu akarsu Ergani'nin kuzey sınırını çizer. Nehir yatağı, önünde yapılan Kral Kızı Barajı suları ile şişmiş baraj gölü olmuştur.
            b-Boğaz Çayı: Kaynağını Ergani'nin batısındaki Boğaz Köyünde çıkan sudan aldığı için bu adla anılır. Hoşot ve Gevran ovalarını boydan boya geçerek hayat verir. Aldığı başka kaynaklarla büyür, Diyarbakır topraklarında Devegeçidi Suyu adını alır. Uzunluğu 65 km kadardır. Eskiden önünde onlarca su değirmeni dönerdi. Deve geçidi Barajının en büyük suyu, Boğaz Çayıdır. İlkbaharda yol vermez, yazın da içinde fazla su bulunmaz.
            c- Hersin Çayı: Kaynağını Ergani'nin kuzeyindeki Barbın ve Kıleş Dağlarında akan sulardan alır. Bu suların birleştiği yerde Hersin adlı tarihi bir köy olduğu için bu adı almıştır. Ergani'nin 8 km güneyinde Boğaz Çayı ile birleşir. Eskiden birçok su değirmenini çalıştırırdı. Suyu yaz mevsiminin başında kurur.
            d- Şeğgür Çayı: Karaca dağ’ın kuzey yamacından ve Çiyaye Reş'de akan sulardan oluşur. Bazalt platodan kuzeydoğuya doğru akar. Diyarbakır topraklarında Yekav denilen yerde Boğaz Çayı ile birleşir. Bundan sonra Deve geçidi Suyu adını alır. Deve geçidi Barajı da bu iki çayın önünde kurulmuştur. Bu çayda yaşayan balıkların rengi siyahtır. Kışın ve ilkbaharda suyu çoktur. Yaz mevsiminde suyu kurur. Yine de geniş yaylada beslenen hayvanların su ihtiyacını karşılar. Az bir masrafla bu çevrede çok amaçlı göletler yapılabilir. Köylülerin kendi çabalarıyla kazdığı iptidai kuyuların önünde sebze ekimi yapılmaktadır.



            NÜFUSU
            İlçemize bağlı bir kasaba, 81 Köy, 103 adet mezra bulunmaktadır. Bunlardan Söğütalan Köyü ile Meşedibi Mezrası Kral Kızı Barajı suları altında kalmış durumdadır. Dağ ve Ovaya yayılan köy ve mezraların toplamı 184 yerleşim birimini oluşturmaktadır
            2007 sonu itibariyle ADNKS ile elde edilen Türkiye geneli, il, ilçe ve bucak nüfusları açıklanırken Ergani Ergani ilçesinin 31 Aralık 2007 itibariyle nüfusunun, köylerde, 47 bin 705; merkezde, 61 bin 973 olmak üzere toplam 109 bin 678 kişi olarak belirlendiğini söyledi. 2000 yılında yapılan nüfus sayımıyla karşılaştırıldığında Ergani nüfusu, katılan 22 bin 211 kişi ile yüzde 25 artış gösterdi.



            EĞİTİM DURUMU



             a) Okur Yazarlık:Gerek örgün ve yaygın eğitim gerekse kitle haberleşme araçlarından Televizyon aracılığı ile eğitim ve kültür düzeyi hızlı ve sürekli bir şekilde yükselmektedir. İlçemizde okuryazarlık oranının Güneydoğu Bölgesi ortalamasının üzerindedir.
            b)Örgün Eğitim :İlçe Merkezinde 13, köylerimizde 94 olmak üzere toplam 107 İlköğretim Okulumuz mevcuttur. Köylerimizdeki okullardan 6'sı müstakil köy İlköğretim okulu, 88'i ise birleştirilmiş sınıflı köy İlköğretim okuludur. 2002/2003 Eğitim-Öğretim yılında 54 ilköğretim okulundan toplam 1128 öğrenci, 7 Merkez Okula taşınmaktadır.



            SPOR
            İlçemiz Nüfus bakımından önemli bir potansiyel oluşturmasına rağmen, spor tesisleri açısından yetersizdir. 1500 kişi kapasiteli spor salonunun yapım çalışmaları sürdürülmektedir. Ayrıca Orta dereceli okulların 3'ünün bahçesinde basketbol ve voleybol sahaları mevcuttur. Okulların bu konudaki faaliyetleri olumludur. Standart ölçülere uygun 1 futbol sahası vardır. İlçede organize edilen turnuvalara katılım üst düzeydedir. İmkanlar arttırılırsa başarılı olacak yetenekler ortaya çıkabilir.
Ergani Spor Kulübü mevcut olup, Diyarbakır 1'nci amatör kümede oynamaktadır. 2 adet özel şahsa ait halı saha vardır.
            ULAŞIM



             1- Karayolları :Ergani İlçesi Diyarbakır - Elazığ karayolu üzerinde bulunması sebebiyle Diyarbakır İlinin karayolu ulaşımı açısından en gelişmiş ilçesidir. Çermik, Çüngüş ve Dicle İlçelerinin yollarının İlçe Merkezinden geçmesi sebebiyle İlçe Merkezi akines kavşağında yer almaktadır. İlçemizin karayolu ile Diyarbakır a mesafesi 57 km. Elazığ a 99 km., Dicle İlçesine 32 km., Çermik İlçesine 35 km, ve Çüngüş ilçesine 60 km.dir. Bu mesafeler dikkate alındığında Ergani İlçesinin merkezi bir İlçe özelliği taşıdığı görülmektedir.
            2- Demiryolu:İlçemizin Demiryollu ulaşımı da mevcut olup, İlçe Merkezinden 1 İstasyon ayrıca Geyik ve Sallar mevkilerinde 2 ara istasyon bulunmaktadır. İlçemiz Diyarbakır ve Elazığ Hava alanlarına yakınlığı nedeniyle hava ulaşımı imkanlarından yararlanmaktadır.
            3-Köy Yolları :Köy yollarımız genel olarak stabilize olup, bakımları periyodik olarak yapılmaktadır.
İlçemizde 4 köy grup yolu vardır. Bunlar; a- Ergani -İnce hıdır Demirli Grup Yolu b-Ergani- Doğan Develi Grup Yolu c- Ergani - Armut ova (stabilize) grup yolu d-Ergani Çay köy Söğüt alan Grup Yolu (stabilize) olmak üzere 4 grup yolu vardır.
Köy Hizmetleri şantiyesince İlçemiz köy yollarının onarımı, bakımı ve yol yapımında büyük mesafeler kat edilmiş olup, 2000- 2001 yılında bakım- onarım kapsamında; Buzluca mezrası yolunda bakım-onarım çalışması yapılmıştır. Mor koyun Köyüne kumlama, Azıklı , Otlak ve Kocaali arasına 7 Km. lik kumlama, Dal budak Köyünde 2.5 Km. lik kumlama çalışmaları yapılmış, Taşmalı Köyü Yolunda 1.5 Km.lik çakıl dökülmüştür. Hamit evlerine 1.5 Km.lik yol malzemesi dökülmüş, Coşkun Mezrasının da greyder çalışması yapılmıştır.Yukarı kuyulu-Hançerli-Elbastı- Yüksel-Tüm tepe-Torç Köylerine greyderle yol bakım ve onarımı yapılmıştır.
2000-2001 yılında köy hizmetleri şantiyesince; Ergani İnce hıdır Grup Yolunun 30 km.'lik kısmı asfaltlanmıştır. Ergani-Bereketli arası asfalt onarımı yapılmıştır. Bereketli-Han arasına elek altı malzemesi çekilmiştir.
2000-2001 yılında Ergani Doğan Köy Grup Yolunun Han Mezrasına kadar 28 Km.lik kısım asfaltlanmış, Han Mezrası ile Doğan Köyü arası ise stabilize bakımı yapılacaktır.
2002 Yılında köy hizmetleri ve Kaymakamlığımız program çerçevesinde hizmetlerine devam ettirecektir.



            HABERLEŞME
            İlçemiz ve köylerinde kurulu bulunan telefon santralı kapasiteleri aşağıda gösterilmiş olup, bu santraller tam otomatik dijital sistem (12) ile çalışmaktadır. 157 Köy ve Mezrada tüm hanelerde, 7 köy ve mezrada ise sadece acente (tek telefon) vardır.20 köy ve mezrada ise telefon bulunmaktadır.. Köy ve mezralarımızdaki telefonlar kısmen radyolink sistemi, kısmen de santral sistemi ile çalışmaktadır.



            İLETİŞİM
            İlçede özel sektöre ait 1995 yılında kurulan ve halen yayınına devam eden ;
1- Ergani FM Radyosu Anonim Şirketi
2- Ergani Söz Gazetesi Anonim Şirketi
3- Ergani Haber Gazetesi
4- Ergani Gazetesi



            MAHALLİ İDARELER



             1-Ergani Belediyesi:Ergani Belediyesinin 2007 yılı bütçesi 4.200.000.000.000.-TL olarak çıkartılmıştır. İlk altı aylık gelir 941.094.731.000.-TL olarak gerçekleştirilmiştir. İkinci altı aylık gelir ise periyot henüz tamamlanmadığı için çıkartılamamıştır.2003 yılı bütçesi ise 5.700.000.000.000.-TL olarak tahmin edilmektedir.Bütçe gelirlerinin ekseriyetini 2380 sayılı kanun gereğince Genel Bütçe Gelirlerinin tahsilatından elde edilmektedir. İller Bankası alacağı ile intikal eden paylar ile gelirler teşkil eder. Personel Durumu:Belediye bünyesinde 101 memur kadrosundan 72'si , 98 işçi kadrosundan 68'i doludur.Ayrıca 2 kişi mevsimlik, 2 kişide daimi mevsimlik işçi olarak çalışmaktadır. Araç Durumu:2 İtfaiye aracı,1 Acil itfaiye müdahale aracı, 5 otobüs, 11 kamyon, 7 traktör, 1 50NC su tankeri,1 minibüs, 2 piçup, 2 taksi 2 kamyonet, 2 yükleyici,1 greyder,1 kazıcı,1 transit,1 pikap,ve1 motosiklet,1 Ambulans,2 çöp makinesi, olmak üzere toplam 44 araç bulunmaktadır.
Sorunlar :1- Su ishale hattının, su şebekesine dağılımı için bir an önce su depolarının bitirilmesi ve bağlantılarının yapılması,yeni su kaynaklarının bulunması. 2- İlçemize yeni ve modern bir mezbahana tesisinin kurulması, 3-İlçemizde ailenin gidebileceği bir park-bahçenin oluşturulması, 4- Otobüs terminalinin ihtiyaca cevap verecek hale getirilmesi için yeni bir modern otogarın yapılması 5- Projesi ve keşif özetleri 1998 yılında bitirilen Ana Kanalizasyon şebekesinin ve arıtma tesisinin projesinin bir an önce başlatılması gerekmektedir
            2-Şölen Belediyesi :Mevcut Durumu :Belediyemizde 11 adet memur kadrosu olup, 4 adet memur çalışmaktadır. 6 adet işçi kadrosu olup, 2 adet şoför kadrosu dolu diğer kadrolar münhal durumdadır.
Belediyemizin İller Bankasından gelen paydan başka önemli bir kaynağı yoktur.
2003 yılı gelir bütçesi 300.000.000.000.-TL dir.1 adet taksi,1 adet yarım otobüs,1 traktör,1 kepçe traktör ve1 greyder ile hizmet vermektedir.
Sorunlar :Belediye Bütçesinin yetersiz olması ve geçmişte bütçeyi aşan mevsimlik işçi çalıştırılması sebebiyle belediyeye dava açılmış, bu nedenle 2000 yılı Şubat ayından beri Ziraat Bankasında işlem gören hesabı hacizli olup, hizmetler tamam
            İŞ ALANLARI



            Özellikle 2000’li yılardan sonra Köyden Kente yoğun bir göç başlaması ile Ergani’de işsizlik oranı %100 artarak had safhaya ulaşmıştır.İlçede bulunan küçük çaplı işletmeler işsizliğe cevap vermeyince ilçe sahipsiz kalmış ve tam anlamı ile ciddi bir yatırım yapılmamış ve bu sorun gün geçtikçe daha büyümüş ve büyümeye de devam etmektedir.
1-Limak Ergani Çimento Sanayi A.Ş 2-Ergani Un sanayi A.Ş 3-Ergani Yem Sanayi 4-Ergani Küçük Sanayi Sitesi



Kaynak:*Diyarbakır Yıllığı 1973 Coğrafya Bölümü, sf 136
*Rıfat DAĞ, Sayılarla Diyarbakır


Formun Üstü



GÜZEL ERGANİ'M
Yaz gelince, dam üstünde yatardık.
Geceleri yıldızları sayardık.
Fırsat bulsak, Zülküf Dağa çıkardık.
Güzel şehrim, şimdi nice haldasın.

Gülbaran’dan gül kokusu gelirdi.
Bagur’da tezekler kalelernirdi,
Kiner’de üzümler kümelenirdi.
Güzel şehrim, şimdi nice haldasın.


Hilar mağaraları tarih kohardı.
Ahurlar’da cinler cirit oynardı.
Tavşan tepe bahçelere bakardı.
Güzel şehrim, şimdi nice haldasın.


Kış gelince, kar yağardı boyumca,
Gönüller şad olurdu, kemerden kayınca.
Ellerimiz üşür, titrerdik damları loğlayıca.
Güzel şehrim, şimdi nice haldasın.


Payamların çiçeklerle donanırdı,
Tozlu papur, çamurlara bulanırdı.
Hacı leylek başımızda dolanırdı.
Güzel şehrim, şimdi nice haldasın.
Ahmet Kerim AKDENİZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder